İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Kongresi’nde açıklamalarda bulunuyor. Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
Akşener’in konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Kılıçdaroğlu’nun içinde bulunduğu programa yetişsinler diye Engin Altay ve İmamoğlu’nun buradan gitmelerini isteyen benim. Sizlerle paylaşayım. Mevcut güce asla güvenmeyen, zorbalık yapmayan bizleriz. Tam tersine biz balyozu indiren eli yakalayıp o eli kıranlardanız.
Biz Kimiz? 2010 referandumundaydık. İlla siyasi bir yapı içinde olmamız gerekmiyor. 2010 referandumunda ‘hayır’ dedik. O günün kudretini dileyenler, nice güzelliklerin olacağını anlattılar. Keşke haklı olmasaydık. FETÖ 2010 referandumu yapmasaydı 15 Temmuz girişimini gerçekleştiremezdi.
Bu millet devleti sokaktan, köprüden toplamak zorunda kalmayacaktı. 2017’de tek adam rejimini getirmek için referandum yaptı. O gün yollara düştük. Kütahya’da benimle olanlar hatırlar, Kütahya’da salon bulamamıştık. Çanakkale’de parasını ödediğimiz salondan çıkarılmaya çalışıldık.
O salondan çıkmadım ama elektrikler kesildi, yine de konuştuk, tek adam rejiminin nelere mal olacağını konuştuk… Liyakatin, hukukun üstünlüğünün ortadan kalkacağını, hırsızlığın gündeme geleceğini anlattık. ön. Gittiğimiz her yerde saldırıya uğradık. Şikayet etmedik. Kahrolsun zulüm, yaşasın özgürlük!
2017 yılında tüm büyükşehirlerin bu zorlu koşullarda dayanışma ve dayanışma çabası, 2017 referandumunun hayır olmasına neden oldu. Kütahya’dan Tokat’a Kocaeli’den aklınıza gelebilecek her yerde saldırıya uğradık. Bunları ağlayarak paylaşmadık, direndik ve yolumuza devam ettik. İYİ Parti’yi kuran sizlerin iradesi öncelikle direnme iradesidir. Bu salonda eskiden tanıdığım o kadar çok insan var ki…
Gençlere sesleniyorum, biliyor musunuz büyüklerime ne dedi bize, onun için direndik, başımızı indiremediler, kafamızı kestiler ama yapamadılar. Bize diz çöktüremediler…
Aytmotov’un “Bir gün bir asra bedeldir” diye bir kitabı var. 2010 bana bunu hatırlattı. Bizler bugün o kutlu mücadelenin temsilcileriyiz. Bizler milletini çok seven insanlarız.
Bizler bu gençlerin geleceği ve milletin selameti için her türlü fedakarlığı yapmayı bilenlerdeniz. Bu yüzden 31 Mart’ın teklifi bizden ayrılmaktır. CHP ile birlikte seçime gidelim demek aklımızda. İstanbul ve Ankara Millet İttifakı’nın muhalefetin demokrasi ile sandığa götürülmesini sağlayan önerisidir.
Bizler milletimizin geleceği için düşünmeden her türlü fedakarlığı yapan stratejik aklın sahipleriyiz. Zalimlerin ve haksızlıkların karşısında yılmadan dimdik duran bizleriz. Her zaman var olan zorbalar. Biz sağ taraftayız. İmamoğlu’nun hapis ve hapis cezasını duyunca İstanbul’a koştum ve orada bir konuşma yaptım. Dedim; Sayın Erdoğan giderken ben buradaydım. 28 Şubat döneminde o dönemin güçlülerinden yana olanlar oldu. O dönemde haksızlığa karşı durduk. O gün zulme uğrayanlar bugünün tiranları oldular.” (HABER MERKEZİ)
